-
1 chaud
I1 à température élevée sıcak [sɯ'ʤak]2 qui réchauffe ısıtıcı3 couleur chaude sıcak renkIIn m1 sıcak [sɯ'ʤak]2 avoir chaud ısıyı sıcak bulmak◊J'ai trop chaud. — Havayı çok sıcak buluyorum.
3 il fait chaud hava sıcak4 au chaud sıcakta -
2 chaude
-
3 boisson
n fiçecek [iʧe'ʤec]◊une boisson chaude / fraîche — sıcak içecek
-
4 calmant
-
5 calmante
-
6 chocolat
См. также в других словарях:
ada çayı — is., bit. b. 1) Ballıbabagillerden, yurdumuzda çok yetişen tüylü ve beyazımtırak yaprakları olan güzel kokulu bir bitki, dağ çayı (Salvia officinalis) 2) Bu bitkiden yapılan sıcak içecek Bize iki ada çayı yap. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
salep — is., bi, bit. b., Ar. saḥleb 1) Salepgillerin tek köklü, yumrulu, salkımlı veya başak çiçekli örnek bitkisi (Orchis) 2) Bu bitkinin yumru durumundaki köklerinden dövülerek hazırlanan beyaz toz 3) Bu tozun, şekerli süt veya su ile kaynatılmasıyla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şokola — is., Fr. chocolat Çikolata, şeker, su veya sütle yapılan sıcak içecek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Xanadu Resort Hotel — (Белек,Турция) Категория отеля: 5 звездочный отель Адрес: Belek Tourism Center … Каталог отелей
çorba — is., Far. şūrbā 1) Sebze, tahıl, et vb. ile hazırlanan sıcak, sulu içecek 2) mec. İçinden çıkılmaz durum Birleşik Sözler çorba kaşığı çorba tabağı egzotik çorba ekşili çorba hazır çorba terbiye … Çağatay Osmanlı Sözlük
hazır kahve — Granül hâline getirilen kahveye sıcak su veya süt eklenerek hazırlanan içecek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahve — is., bit. b., Ar. ḳahve 1) Sıcak iklimlerde yetişen, kök boyasıgillerden bir ağaç (Coffea arabica) 2) bit. b. Bu ağacın meyvesinin çekirdeği 3) Bu çekirdeklerin kavrulup çekilmesiyle elde edilen toz 4) Bu tozla hazırlanan içecek Bir fincan kahve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kakao — is., bit. b., Fr. cacao 1) İki çeneklilerden, Amerika nın sıcak bölgelerinde yetişen bir ağaç, Hint bademi (Theobroma cacao) 2) bit. b. Bu ağacın meyvesinin çekirdeği 3) Bu çekirdeklerin öğütülmesiyle elde edilen toz 4) Bu tozdan su veya sütle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynar — sf. 1) Kaynamakta olan Bir kaynar su kazanından dışarı fırlar gibi kendini caddenin serin havasına attı. P. Safa 2) Çok sıcak 3) is. Yeni doğum yapmış anneye ve konuklara sunulan tatlı içecek 4) is., hlk. Kaynak, pınar 5) is. Kaynarca … Çağatay Osmanlı Sözlük
kola — 1. is., İt. colla 1) Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta 2) Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı 3) Kolalama Zaten bu devirde kola, ütü bir evin baş işlerindendir. R. H. Karay 2. is., bit.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mal kaldırmak — ürün elde etmek Kendisi şu kadarcık tarla sayesinde ancak akşamları bir kaşık sıcak çorba içecek kadar mal kaldırabiliyor. N. Nâzım … Çağatay Osmanlı Sözlük